6 Mart 2009 Cuma

Yarım Pozisyon, İki gol, Üç Puan- GS:2-1:BURSA


23. haftanın açılış maçında Galatasaray Bursaspor'u 2-1 mağlup etti... Özellikle ilk yarıda iki taraf da çok tutuk bir futbol sergiledi. Hani "pozisyonsuz bir 45 dakikadan 2 gol çıkarma sanatı" adı altında ders niteliği taşıyabilecek bir maçtı...
Önce 10. dakikada Baros'un kafası Volkan'a çarparken Ivankov seyretti, ardından 31. dakikada dünyanın en golcü kalecisi bu defa asist yaptı ancak asisti rakip takım adına yaptı... Henüz etkili bir vuruş gelmeden 2 gol gelmiş oldu...
İkinci yarıda değişik bir durum yoktu. Taa ki 53. dakikada İbrahim'in attığı kafa golüne kadar. Bu dakikadan sonra Ertuğrul Sağlam önce Kirita ve Maxim'i, ardından da genç Koreli Shin Young Rok'u oyuna soktu, forveti üçledi, savunma güvenliğini azalttı.
Risk alan rakibine karşı Galatasaray yine pozisyon üretmekten uzaktı... Sadece yediği golün hemen ardından orta alan civarından Lincoln'ün kullandığı serbest vuruşta Nonda'nın dışarı vurduğu top hariç. Bu pozisyon gol pozisyonlarından daha netti...
85'te Shin, 90+3'te ise Sercan ile iki defa gole yaklaşan Bursa 3 puanı Sami Yen'de bırakmak zorunda kaldı...

Bundan sonra ne olur?

Galatasaray top oynamadan 3 puanı aldı... Şans ilk 3 maçında Bülent Korkmaz'ın yanındaydı diyebiliriz. Galatasaray hala etkili olmaktan çok uzak. Tabi eksikleri de çok fazla... Fakat bir an önce toparlanmazsa sezonu hiç beklenmedik bir yerde bitirebilir. Son 5 dakikada kaçan o çok net 2 pozisyon olmasa şu an şemsiye tersine dönmüş olabilirdi...

Ruslar'ın Altın Çocuğu-ALAN DZAGOEV


Bu yaz euro 2008'de yarı finale çıkarak büyük sükse yapan Rus milli takımından kimi tanıyorsunuz diye sorsak muhtemeln ilk cevap Andrei Arshavin olur... Geçtiğimiz günlerde Arsenal'e transfer olan Arshavin'in Avrupa'ya açılabilmesi için 27 yaşına kadar beklemesi belki de onun açısından büyük bir talihsizlikti...

Şimdilerde ise Rusların yetiştirdiği önemli isimlerden birisi var futbol arenasında. 1990 doğumlu, henüz 19 yaşında bir orta saha oyuncusu, "Alan Dzagoev"... CSKA Moskova forması ile çıktığı toplam 26 maçta 13 gol atıp 9 asist yapan genç oyuncunun bu performansı elbette ki Rus milli takımı yetkililerinin gözünden kaçmadı... Ekim 2008'de Almanya karşısında milli takım forması giyerek "Milli formayı giyen en genç oyuncu" ünvanını Igor Akinfeev den devraldı...

Bu sezon oynadığı futbolla Rusya'da yılın en genç oyuncusu ödülünü de kazanan oyuncu Arshavin gibi avrupa'ya gitmek için ikinci baharını beklemez inşallah...

Ayrıca fanatik bir Chelsea taraftarı olduğunu da belirtmemiz gerekiyor sanırım.


Alan Dzagoev Almanya ile oynanan milli maçta
Kaleciyle karşı karşıya


5 Mart 2009 Perşembe

İnter Paramparça...(3-0)

Haftasonunda 1-3 geriye düştüğü maçta kendi evinde Roma'dan 1 puanı zor kurtaran İnter İtalya Kupası yarı final ilk maçında Sampdoria deplasmanında dağıldı. Maça kalede Toldo olmak üzere Roma maçından çok farklı bir 11 ile çıkan İnter karşısında maça hızlı başlayan Sampdoria ilk 45 dakikanın sonunda Cassano ve Pazzini (2) golleri ile 3-0 üstünlüğü yakaladı... İkinci yarıda Gastaldello'nun kırmızı kart görmesi ile 10 kişi kalan Sampdoria'nın kalesine yüklenen İnter rövanş için kendisine gereken golü bulamayınca tur ümitlerini çok aza indirdi...

Gecen hafta arası Manchaster ile sahasında 0-0 berabere kalan, hafta sonu roma ile yine sahasında 3-3 berabere kalan Mourinho'nun ekibi bu defa da Sampdoria karşısında turu zora sokarak son haftalardaki kötü gidişini devam ettirdi...

Roma maçı sonrasında yaptığı "entellektüel fahişelik" açıklaması ile gündemi meşgul eden Portekizli teknik adam şimdi zor durumda...

"Kıpırdamayın Çekiyorum"-FABİO BİLİCA


Bu sezon Sivasspor'un en dikkat çeken oyuncusu olan brezilyalı stoper Fabio Bilica dün gece öyle bir gol attı ki hem sahadaki oyuncular, hem tribündeki hem de televizyon başındaki seyirciler adeta dondu kaldı ve Bilica onların fotoğrafını çekti...
Dakikalar 82'yi gösterirken Brezilyalı oyuncu kazınılan frikikte yaklaşık 30 metreden ayağının dışı ile inanılmaz bir vuruş yaptı. Golü dikkatle izlediğinizde topun bir süre düz gittikten sonra muhteşem bir falso alarak nasıl örümcek ağlarını temizlediğini görebilirsiniz...

Biz Carlos'tan beklerken Bilica'dan geldi bu muazzam gol!
Peki bu sezon adından bu kadar söz ettiren bu Brezilyalı kimdir?

Fábio Alves da Silva Bilica

1979 Brezilya doğumlu oyuncu kariyerine Brezilya'nın Bahia takımında başlar. Buradan İtalya'ya transfer olan oyuncu sırasıyla Venezia, Brescia, Palermo ve Ancona formaları giyer. 2004'te ülkesine geri dönen oyuncu burada Goias'ta hiç forma giymezken, Gremio'da 24 maç oynayarak Almanya'nın Köln takımına transfer olur. Sonrasında Fransa'nın Istres takımında forma giyen oyuncu gecen sezonu Romanya'nın CFR Cluj takımında geçirir ve burada lig şampiyonluğu yaşar.
Sonrasında Sivasspor'a transfer olur.

http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=1169435 adresindeki bilgiye göre sözleşimesi sezon sonunda sona erecektir...

Ve bir not:

16 defa Brezilya u-20 forması giyen oyuncu 2000 Olimpiyat oyunları kadrosunda Alex de Souza ile birlikte yer almıştır...


4 Mart 2009 Çarşamba

Fenerbahçe'ye "Sivas"silin... (FB:3-1:SİVAS)


Fenerbahçe kupa hasretini dindirmek için hafta içi mesailerine devam etti bu gece. Rakip hafta sonu 4-2 yendiği Sivas'tı...

Haftasonu sahaya çıkan kadroda kaleci Volkan Babacan ve Roberto Carlos değişiklikleri yapılmıştı Aragones tarafından... Maçın başından sonuna kadar etkili bir futbol oynayan Fenerbahçe'nin golleri Deniz Barış, Deivid de Souza ve Edu Dracena'dangeldi. Sivas'ın tek golü ise Bilica'nın muhteşem füzesi ile geldi...

Maça iyi başlayan Fenerbahçe ön tarafta Semih Şentürk'ün olması ile rakip yarı alanda çoğalmayı başardı. İlk yarının ortalarında önce Semih, sonra Deivid mutlak gol pozisyonlarında topu Petkoviç' e nişanladılar. Dakikalar 30'u gösterdiğinde Deniz Barış Alex'in direkten dönen frikiğinde muhteşem(!) bir vuruşla topu boş kale yerine tribüne yolladı...

2. yarıya da çok etkili başlayan Fenerbahçe ardarda gol pozisyonlarına girdi. Nihayet 66. dk.'da Deniz Barış'ın kendisinden beklenmeyecek vuruşu ile 1-0 öne geçmeyi başardı...

Bu dakikalarda Sivasspor kendi yarı sahasından çıkamaz hale geldi. Özellikle Emre'nin müthiş presi orta sahada Sivassspor'un üstünlük kurmasını engelledi. Sağ kanattan Gökhan'ın etkili kanat akınları da Sivas'ın mahkum oyununa bir sebepti...

75. dakikada Alex'in köşe vuruşunda oyuna sonradan giren Güiza içeri doldurdu, Fenerbahçe'nin sürpriz golcüsü Lugano bu defa topu sokamadı ama kendisi kaleye girdi ve son anda kale önünde Edu'nun müdahalesi ile skor 2-0 oldu. Bu dakikadan sonra Semih-Vederson değişikliğine giden Fenerbahçe'ye karşı Bülent Uygun Kamanan'ı oyuna aldı...

82.dk. da Bilica'nın 30 metreden attığı muhteşem frikik golü fenerbahçe kalesindeki örümcek ağlarını temizlerken, skor da 2-1 'e geldi... Ama bu gole yanıt gevikmedi ve 2 dakika sonra Deivid, Güiza'nın asisti ile geceye noktayı koydu...




59. dakikada
Alex de Souza
Kaleciyle Karşı Karşıya...!


CSKA Moskova: 77- Fenerbahçe Ülker:60


Fenerbahçe Ülker, Uleb Avrupa ligi 2. tur 5. maçında deplasmanda CSKA Moskova'ya 77-60 yenilerek top 8 ümitlerini Moskova'da bıraktı...
Maça tutuk başlayan Fenerbahçe ilk periyotta varlık gösteremedi ve ilk periyot 27-13 CSKA üstünlüğü ile geçildi. İkinci periyotta toparlanan kanarya, dış şutlarda isabet kaydedince devreyi 3 sayıda geride tamamladı. 3. periyotta oyuna tutunmaya çalışan Fenerbahçe, güçlü rakibine karşı son periyotta direnemeyince maçı 77-60 kaybetti.
Bu mağlubiyet ile 5 maçta 4 mağlubiyet 1 galibiyet ile son sıraya demir atan Fenerbahçe Top 8'e kalma şansını yitirdi. Son hafta oynanacak Siena maçı ise Fenerbahçe için bir formalite maçı olacak...

Reşitpaşa A genç Takım 1. Hafta Müsabakası


Rakip : ALTINYILDIZ
Saha : KARADENİZ TEKİN KÜÇÜKALİ STADI
Tarih : 08/03/2009
Gün : PAZAR
Saat : 14:30

Reşitpaşa A Genç Takımı Sezonu Açıyor!


Bu sezon A genç kategorisinde 2. Amatör kümede mücadele edecek A genç takımımız bu haftasonu şampiyonluk parolası ile yola çıkıyor... Önce takımımızın bu sezon mücadele edeceği rakiplerine bir göz atalım:

ALTINYILDIZ : Fatih ilçesinin takımı. Bu sezon B.genç kategorisinde lige katılmadılar.
BAYRAMPAŞA DEMİR: Bayrampaşa ilçesinin takımı. Bu sezon B. Genç kategorisinde topladıkları 26 puan ile gruplarını 4. sırada bitirdiler.
CEVATPAŞA : Bayrampaşa ilçesinin takımı. Bu sezon B. Genç kategorisinde topladıkları 13 puan ile gruplarını 7. sırada bitirdiler.
FİLİZSPOR : Küçükçekmece ilçesinin takımı. Bu sezon B. Genç kategorisinde topladıkları 18 puan ile gruplarını 4. sırada bitirdiler.
M. ŞEVKET PAŞA: Şişli ilçesinin takımı. Bu sezon B. genç kategorisinde lige katılmadılar. A takımları 3lü averajla süper amatör kümneye yükseldi..
N. GÖKAY İ.Ö.O. : Şişli ilçesinin takımı. Bu sezon B. genç kategorisinde lige katılmadılar.
PINARSPOR: Sarıyer ilçesinin takımı. Bu sezon B. genç kategorisinde lige katılmadılar.
TOPKAPI: Fatih ilçesinin takımı. Bu sezon B. Genç kategorisinde 19 puanla gruplarını 5. sırada bitirdiler. A takımları ise süper amatör kümeye yikseldi.

3 Mart 2009 Salı

Bir Örümceğin Hayatı: LEV YASHIN

Futbolun yalnız adamları, "Kaleciler"... Futbolun acımasız yüzünü belki de en çok onlar görüyor. Muhteşem oynadıkları bir maçın son dakikasında yaptıkları bir hata onların tüm emeklerinin heba olmasına sebep oluyor.

Şimdi bu yalnız adamların tarihine bir göz atalım.
Kalecilik denince ilk akla gelen isimden başlayalım mesela.

Lev Yashin, nam-ı diğer "The Black Spider" (kara örümcek)... Maçlarda giydiği siyah forması ve her yere uzanan sihirli elleri ile bu lakabı almış, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kalecisi...
1929 yılında Moskova'da dünyaya gelmiştir. 20 yaşına kadar bir metal atölyesinde çıraklık yapmış olan Yashin, 1949'da Dinamo Moskova takımı ile kariyerine başlar, 1971'e kadar bu formayı sırtından çıkarmaz... 1953 yılında aynı kulübün buz hokeyi takımında da kalecilik yapar...

Onu asıl meşhur eden maç ise 1963'te dünya karması ile İngiltere milli takımının oynadığı maç olmuştur. Wembley'in çimlerinde harikalar yaratmıştır...
Aynı sene Avrupa'da yılın futbolcusu ödülünü alarak bu ödüle layık görülen ilk ve tek kaleci olmuştur.

Takımı Dinamo Moskova'da 22 senede 326, SSCB milli forması ile de 74 maça çıkan Yashin kariyeri boyunca yaklaşık 150 penaltı kurtarmıştır...

Bordo renkli kasketi ile maçlara çıkan Yashin'in Dinamo Stadı'nda adına dikilmiş bir heykel bulunmaktadır. Her Dünya kupasında ise turnuvanın en iyi kalecisine "The Yashin Award" (yashin ödülü) verilmektedir.
Fifa'nın 2000 yılında belirlerdiği 20. Yüzyıl'ın Takımı'nın da kalesindedir...

Lev Yashin, 1986'da diz sakatlığı sonrası olduğu ameliyattan 4 yıl sonra bu bölgenin enfeksiyon kapması Yashin'in hayatına kaybetmesine neden olmuştur...

Kendisinin bir sözü ile yazımıza son verelim;

" Yuri Gagarin'i uzayda yürürken görmekten alınan zevkin yerine ancak güzel bir penaltı kurtarışından alınan zevk geçebilir..."

Futbol sahalarında bir ilk!

Bu akşam Fortis Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Beşiktaş deplasmanda Ankaraspor'u 3-1 yendi. Maça dair akıllarda ne kaldı diye sorulacak olsa 3 madde sayabiliriz muhtemelen:

  1. Delgado'nun muhteşem golü
  2. Holosko'nun Delgado'nun golünden daha muhteşem golü
  3. Tello'ya fırlatılan cisim...

bence 3.sü diğerlerinden uzak ara önde. Zira bu hafta İtalya'da Mascara orta sahadan muhteşem bir gol attı, Drogba daha uzak mesafeden Holosko'nun attığı gole benzer bir gol atmıştı 2 sene önce...
Ama daha önce Tello'ya atılan cismin bir benzeri görülmedi sahalarda...
Kimisi jant kapağı diyor, kimisi su giderinin muhafazası... Ama bir gerçek var ki bu cisim tarihe geçti. Çakmak, bozuk para, su şişesi vs. bunlara alışmıştık. Hatta bıçak, şemsiye, ayakkabı gibi maddeler de gördük. Peki bu geceki? İlk defa gördük, çok duygulandık. Atan kimse çıksın ben attım desin, bir de onu stada nasıl soktuğunu anlatsın!
İbret-i alem için!

Merhaba;

Blog dünyasına yepyeni, 0 km. bir blog sayfasını kazandırmanın heyecanını ve mutluluğunu iliklerime, gömlek ceplerime kadar hissetmekteyim... yıllardır dost sohbetlerinde, okul kantinlerinde, sonraları sanal alemde forumlarda, sözlüklerde özene bezene yapmış olduğum analizleri bir adres altında toplamak istedim... sanırım bunu da başardım...

Neden kaleciyle karşı karşıya?

Futbol izleyicisini en çok heyecanlandıran pozisyondur kaleciyle karşı karşıya kalınan an. Nefesler tutulur hem kalecinin hem de topa sahip olan oyuncunun yapacağı hamle büyük bir merakla beklenir. İşte iz de bu heyecanı yaşamak ve yaşatmak adına bu ismi kendimiz için seçtik. Mutluyuz, gururluyuz...

Nelerden bahsedeceğiz?

Bir defa futbol ile ilgili olan her detayı yansıtmaya çalışacağız. Takip edebildiğimiz tüm karşılaşmaları en ince detayına kadar bu sayfaya aktarmaya çalışacağız... Buna amatör küme de dahil olmak üzere...
Bazen çok canımız sıkılacak izlediğimiz bir filmin analizini yapacağız, belki güzel bir şiir yazacağız...
Kısacası elimizden geldiğince, dilimizin döndüğü, klavyemizin yazdığınca bir şeyler yapmaya çalışacağız...

Şimdilik bu kadar anlatacaklarımız, artık icraat vakti diyoruz...

Saygılar...!